“Rusya’nın uyguladığı değişken gümrük vergisi, Rus buğday ihracat akışını engelleme eğiliminde. İki önemli buğday ihracat destinasyonumuz olan Mısır ve Türkiye’de pazar paylarımız önemli ölçüde düştü. Bu süreçte çok çekici iki pazar olan Suudi Arabistan ve Cezayir’e satışlar ise arttı…İster beğenelim ister beğenmeyelim, Rusya öngörülebilir gelecekte değişken vergi sistemini yerel tahıl enflasyonuna karşı bir anahtar olarak tutmaya devam edecektir.”
Dmitry Rylko
Genel Direktör
Tarımsal Pazar Çalışmaları
Enstitüsü (IKAR)
Artan küresel talep ve azalan stoklar nedeniyle buğday üzerindeki arz baskısı devam ediyor. Buğdayın ton başına fiyatı 2012/13 sezonundan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Fiyatlardaki artış, buğdayın tükettiğimiz birçok gıdanın ham maddesi olması sebebiyle birçok ülkede gıda güvencesi endişelerini artırdı.
Bu süreçte dünyanın en büyük buğday ihracatçısı olan Rusya’nın uygulayacağı politikalar küresel buğday piyasaları tarafından yakından takip ediliyor. Rusya’nın buğday üretim ve ihracat görünümünü, dinamik ihracat vergisinin ve buğday ihracat kotasının etkilerini konuşmak üzere Moskova merkezli Tarımsal Pazar Çalışmaları Enstitüsü (IKAR) Genel Direktörü Dmitry Rylko’ya ulaştık.
Rusya, Haziran 2021’den bu yana buğday, mısır ve arpa ihracatında değişken vergi rejimi uyguluyor. Moskova yönetimi, global piyasalarda buğday fiyatlarının artmasında payı olan bu vergi rejiminde değişikliğe gitmeyi planlıyor. Yürürlüğe konulacak yeni düzenlemeye göre buğday fiyatının ton başına 375 doları aşması halinde, dinamik ihracat vergisindeki çarpan artırılacak. Bu da Rus buğdayının fiyatını yukarıya çekecek. Teklif edilen yeni düzenlemede eğer fiyatlar ton başına 400 doları aşarsa çarpan daha da artacak. Rusya ayrıca 15 Şubat-30 Haziran dönemi için buğday ihracat kotasını 8 milyon ton olarak belirledi.
Elbette dünya buğday ihracat şampiyonu Rusya’nın bu politikaları uluslararası tahıl piyasaları tarafından yakından takip ediliyor. Değirmenci Dergisi olarak tahıl ticareti ve endüstrisi paydaşlarının merak ettiği soruları bu alanda en güvenilir uzmanların başında gelen IKAR Genel Direktörü Rylko’ya sorduk.
Rylko’nun gelecek sezon için olumlu bir Rusya buğday üretimi tahmini var. Rylko’nun, ‘geçici’ olarak nitelediği ilk buğday üretimi tahmini 82-83 milyon ton. Değişken verginin Rus buğday fiyatlarında “süper döngü” meydana getirdiğini ifade eden IKAR Genel Direktörü, “Sonuç olarak, iki önemli ihracat destinasyonumuz olan Mısır ve Türkiye’deki pazar paylarımız önemli ölçüde düştü” tespitini yapıyor. Öte yandan ise Rusya’nın Suudi Arabistan ve Cezayir’e satışlarını artırdığının altını çiziyor.
İşte Dmitry Rylko’nun buğday piyasalarındaki son gelişmelere dair yaptığı değerlendirmeler:
Sn. Rylko, öncelikle bize dinamik ihracat vergisinin, Rusya’nın buğday ihracatını nasıl etkilediğini anlatır mısınız? Rusya bu yıl hangi ihracat pazarlarında gerileme yaşadı?
Değişken vergi, Rus buğday ihracat akışını engelleme eğiliminde, ancak kesin olarak değil...Gerçekte olanları, ‘2021 Rus buğday fiyatı süper döngüsü’ olarak nitelendirebilirim. Bu durumu şöyle izah edeyim: Vergi kesintisinden sonra FOB ihracat fiyatı, Rus çiftçilerin satış motivasyonu için yetersiz kaldı ve ithalatçıların satın alma fiyatını yükseltmesi gerekti. Ardından Rus ihracatçılar CPT ihracat terminal fiyatlarını yükseltti ve çiftçiler buğday satmaya başladı. Bu da fiyatlardaki artışın yansıması olarak ihracat vergisini artırdı. Ardından ihracatçılar CPT ihracat terminal fiyatlarını düşürdü. Bundan dolayı da bu kez çiftçiler buğday vermeyi durdurdu. İhracatçıların, arzı azalınca da ithalatçıların alım fiyatlarını yükseltmesi gerekti. Bu döngüyü, Temmuz-Aralık döneminde 6-7 kez gördük. Bu süre zarfında IKAR’ın FOB Karadeniz fiyat endeksi ton başına 105 dolarlık rekor bir artış kaydetti. Tabii bu durum sadece Rusya’nın ihracat vergilerinden kaynaklanmadı. Kanada’da kuraklığın mahsulü vurması gibi başka önemli faktörler de oldu. Ancak bizim vergilerimiz de bu artışta önemli rol oynadı.
Tüm bu olan bitenler, geçen sezon neredeyse 86 milyon ton buğday üreten Rusya’nın bu sezon 75,9 milyon ton gibi düşük buğday rekoltesi elde etmesi arka planında gerçekleşti. Sonuç olarak, iki önemli buğday ihracat destinasyonumuz olan Mısır ve Türkiye’de pazar paylarımız önemli ölçüde düştü. Bu süreçte İran ise Rus buğdayının en büyük ithalatçı haline geldi. Rusya ayrıca çok çekici ve kazançlı iki pazar olan Suudi Arabistan ve Cezayir’e satışlarını da önemli ölçüde artırdı.
Rusya’nın tahıl ihracatında uyguladığı değişken vergi rejimini değiştirmesini bekliyor musunuz? Sizce Moskova bu vergiyi ne zaman kaldıracak?
İster beğenelim ister beğenmeyelim, Rusya öngörülebilir gelecekte değişken vergi sistemini yerel tahıl enflasyonuna karşı bir anahtar olarak tutmaya devam edecektir.
UN İHRACATI BUĞDAY İHRACATININ YERİNİ ALAMAZ
Rusya, 15 Şubat-30 Haziran tarihleri arasında buğday ihracat kotasını 8 milyon ton olarak belirledi. Bu kararın buğday fiyatlarına bir etkisi olur mu?
Bu tür tahıl ihracat kotaları, önceki sezonların ikinci yarısında da devreye alınmıştı. Bu sezon yeni olan şey, genel hububat kotası içindeki buğday için ayrıca kota belirlenmesi. Ancak 8 milyon tonluk buğday ihracat kotası, temelde zaten piyasa beklentileri ile örtüşüyor. Bu nedenle bu karar dünya piyasaları tarafından oldukça sakin bir şekilde karşılandı.
Antalya’da düzenlenen Türkiye Hububat Konferansı’nda elindeki ham madde imkanına rağmen Rusya’nın önemli bir un ihracatçısı olmayacağını söylediniz. Neden böyle düşünüyorsunuz?
Birincisi, un ihracatı genel olarak buğday ihracatının yerini alamaz. On yıllardır un, küresel buğday ticaretinde sadece %10-12’lik bir paya sahip. İkincisi, Rusya’nın un ihracat pazarlarında Türkiye kadar bazı avantajları yok.
Ancak bunun yanına şunu da eklemeliyim: Ülkede buğday ihracatı uzun bir süre kısıtlanırsa, kuşkusuz Rusya daha önemli bir un ihracatçısı haline gelecektir. Bu sezonun ikinci yarısında bile un ihracatımızda bir ivme bekliyoruz.
Türk basınında, buğday fiyatlarındaki tarihî artışın ardından bazı Türk un sanayicilerinin değirmenlerini Rusya’ya taşıyacağına dair haberler yer aldı. Sizce bu tür yatırımların devamı gelir mi? Bu yatırımların kârlı olacağını düşünüyor musunuz?
Rusya’da geleneksel olarak un değirmenciliği kapasitemiz fazla olduğu için Türk yatırımlarına çok fazla ihtiyaç yok gibi görünüyor. Bununla birlikte bazı noktasal projeler ve stratejik ittifaklar da mümkündür ve arzu edilebilir.
Rusya’da kışlık buğday ekimleri hakkında da bilgi verir misiniz? Buğday üretimindeki görünüm nasıl? 2022/23 sezonu için öngörülerinizi paylaşabilir misiniz?
Kışlık buğday ekimi, tarihimizdeki en büyük ikinci ekim olabilir. Mahsulün durumu da sadece birkaç küçük istisna dışında genellikle çok iyi. Bu nedenle şu an için ilk geçici buğday üretimi tahminimiz çok olumlu: 82-83 milyon ton civarında. Ama yine de önümüzde riskler olduğunu söylemeliyiz. Bu tahminimizin, geçici rakamlarımızı yansıttığını belirtmeliyim.
Sizce Rusya, ihracat kısıtlamalarına rağmen buğday ihracatında dünya liderliğini koruyabilir mi?
Küresel buğday fiyatları, 2013’ten bu yana en yüksek seviyeye tırmandı. Fiyatların daha da yükseleceğini düşünüyor musunuz? Piyasaları hangi faktörler yönlendirecek? 2022’de neler bekliyorsunuz?
Küresel buğday fiyatları, aralık ayının ortasından bu yana en yüksek seviyelerinden kademeli olarak geriliyor. Analistler bunun arkasında birkaç faktörden bahsediyor. Ancak bizim görüşümüze göre asıl tetikleyici, FED Başkanı Jerome Powell’ın ABD’deki enflasyona karşı ciddi mücadeleye ilişkin açıklamasıydı. Spekülatif fonlar, buğday başta olmak üzere tahıllar ve tarımsal emtialardan çekilmeye başladı.
Bununla birlikte, önemli üretim bölgelerinde kışlık buğdayın gözle görülür bir felaketle karşılaşması gibi iç buğday piyasası faktörlerinin tetikleyebileceği başka bir fiyat güçlendirme dalgası olasılığını inkâr edemeyiz.
Küresel tahıl üretiminde tüm zamanların en yüksek seviyesi bekleniyor. Öte yandan stokların ise düşmesi öngörülüyor. Bundan dolayı 2022’de gıda krizi yaşanabileceğine dair endişeler var. Bu endişeleri paylaşıyor musunuz?
Yüksek fiyatlar, üretimin büyümesi için yüksek motivasyon sağlar. Bununla birlikte, hava durumu veya gübre arzı sorunları ile ilişkili risk faktörleri var. Ancak talep, fiyatlar tarafından regüle edilmeli ve iyi işleyen bir piyasa ekonomisinde fizikî anlamda bir kıtlık olmamalı.