IGC 2025 Konferansı'nda uzmanlar, hava koşulları, jeopolitik gerilimler ve ticaret rotalarındaki kaymaların küresel buğday piyasasında yapısal dönüşüme yol açtığını vurguladı. Buğday ticareti artık güçlü marjlara değil, stratejik planlama ve maliyet kontrolüne dayanıyor. Kolay kâr dönemi sona eriyor.
Londra’da düzenlenen Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC) Konferansı kapsamında gerçekleştirilen “2025/26 Sezonu Buğday Üretim Görünümü ve Piyasa Beklentileri” başlıklı panelde, önde gelen piyasa analistleri ve bölgesel uzmanlar küresel buğday arzı, talebi ve ticaret trendlerine ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
Aura Commodities’den meteorolog Isabelle Tranter, mevsimsel iklim koşullarına dair küresel bir tablo sundu. Geçen yıl yaşanan şiddetli kuraklığın ardından, Avrupa’nın büyük bölümünde, güney Rusya’da ve Ukrayna’da koşulların önemli ölçüde iyileştiğini belirtti.
- Rusya’da buğday üretiminin yaklaşık 82 milyon ton ile hafif artması bekleniyor.
- Ukrayna’da ise hava koşullarındaki dengesizlik nedeniyle üretimde sınırlı bir düşüş öngörülüyor.
ABD’de kış buğdayı koşullarının beklentilerin üzerinde olduğunu söyleyen Tranter, verim artışı beklendiğini, ancak Texas’ta görülen aşırı yağışların özellikle protein kalitesi üzerinde olumsuz etkisi olabileceğini vurguladı. Kuzey Amerika’daki ilkbahar buğdayı ekim bölgeleri (ABD’nin Northern Plains ve Kanada’nın Prairie bölgeleri) ise kuraklık baskısı altında. Yaz boyunca yüksek basınçlı sistemlerin sürmesi halinde verim riski artabilir.
Çin için ise daha ciddi bir tablo çizildi. Tranter, özellikle Henan gibi kilit üretim bölgelerinde devam eden sıcak hava ve kuraklığın üretimi olumsuz etkilediğini ve toplam buğday üretiminin yaklaşık 138 milyon ton ile USDA tahmininden 4 milyon ton düşük olabileceğini belirtti. Bu da ilerleyen dönemde Çin’in ithalat talebinde artış potansiyeline işaret ediyor.

KARADENİZ’İN KRİTİK ROLÜ VE ARTAN RİSKLER
Agricore Bulgaria CEO’su Petar Dimitrov, Karadeniz bölgesinin küresel buğday ihracatındaki belirleyici rolüne dikkat çekerek, “Rusya, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan’ı birlikte değerlendirdiğimizde, bu bölge artık küresel buğday ihracatının yaklaşık %40’ını gerçekleştiriyor.” dedi. Romanya ve Bulgaristan gibi Balkan ülkelerini, ‘buğday ithalatının butik tedarikçileri’ olarak nitelendiren Dimitrov, 11.5% ile 14.5% arasında değişen protein değerleriyle Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’ya çeşitlendirilmiş ürün sunduklarını söyledi. Ancak artan üretim maliyetleri nedeniyle kârlılığın daraldığına dikkat çeken Dimitrov, birçok üreticinin baklagiller ve yağlı tohumlar gibi alternatif ürünlere yönelmeye başladığını belirtti.
BUĞDAYDA DEĞİŞEN REKABET DENGELERİ
Kpler Tarımsal Emtia Analisti Ishan Bhanu ise küresel ticaret rotalarındaki değişime işaret etti: Batı Avrupa ihracatçıları Afrika ve Orta Doğu pazarlarını beslemeye devam ederken, Karadeniz menşeli ürünler Güneydoğu Asya pazarlarında ciddi şekilde pay kazandı. Kızıldeniz güvenliği ve Karadeniz'deki jeopolitik belirsizliklerin ticaret akışlarını şekillendirdiğini vurgulayan Bhanu, Boğazlar üzerinden geçişin istikrarlı ve öngörülebilir hale gelmesi durumunda, Batı ile Karadeniz ihracatçılarının daha eşit rekabet koşullarına kavuşabileceğini söyledi.
Bhanu ayrıca, Rusya merkezli ticarette ileri tarihli fiyatlama imkânlarının kısıtlı olduğunu, ihracat vergileri ve döviz oynaklığı nedeniyle uzun vadeli kontrat yapılmasının azaldığını belirterek, “Bu durum hasat döneminde pazarlama baskısını artırıyor, satış penceresini daraltıyor.” dedi.
2025/26 SEZONU BEKLENTİLERİ
Rabobank Tarımsal Emtialar Araştırma Direktörü Carlos Mera, 2025/26 sezonunda Avustralya, Kanada ve ABD’nin güçlü ihracat pozisyonunu koruyacağını, ancak aşağı yönlü bazı risklerin de bulunduğunu söyledi.
- Kanada’da ilkbahar ekimleri iyi gidiyor ancak nem eksikliği tehdidi sürüyor.
- Avustralya’da ise kurak koşullar nedeniyle üretimin 30 milyon tonla sınırlı kalması bekleniyor.
- Arjantin'de Pampas bölgesinde görülen aşırı yağışlar ekim sürecini geciktirmiş durumda. Mera, bu nedenle önceki olumlu tahminlerini nötr düzeye çektiklerini aktardı.
- Çin, İran ve Brezilya gibi ülkeler ise özellikle yüksek kaliteli buğday talebiyle sürpriz talep tarafında öne çıkabilir.
Panelistler, fiyat yönü konusunda farklı görüşler sundu:
- Bhanu, dirençli talep ve üretim artışındaki sınırlamalar nedeniyle ılımlı şekilde iyimser (bullish) bir tablo çizdi.
- Mera, küresel stokların yeterliliği ve Karadeniz’in ihracat baskısı nedeniyle daha temkinli ve düşüş eğilimli (bearish) bir görünüm sundu.
- Tranter, özellikle Kanada ve Çin’deki hava koşullarının üretimi olumsuz etkileme ihtimaline dikkat çekti.
Panelin kapanışında söz alan Petar Dimitrov, piyasanın yeni bir döneme girdiğini ifade ederek, “Artık yüksek kârlılık döneminden çıkıyoruz. Bundan sonraki süreçte verimlilik, maliyet kontrolü ve stratejik planlama ön planda olacak. Kolay kazanç dönemi sona erdi.” diye konuştu.