BLOG

Değirmenlerde haşere ile mücadele

03 Ocak 20185 dk okuma

“Haşere yönetimi sabit veya kapalı bir alanla sınırlandırılamaz. İlk hedef gıda üretim veya kontrol odası gibi yüksek risk barındıran alanlarda kemirgen veya böcekleri kontrol etmek olabilir, fakat gerçek haşere yönetim programı aynı zamanda çevrede bulunan alanlarda neler olduğuna da dikkat eder.”

Peter de Weert

Uluslararası Haşere Kontrol Yöneticisi Control Union

Ünlü Alman futbolcu Johan Cruyff, bir zamanlar her şeyi basitleştirmenin oldukça zor olduğunu söylemişti. Bu sözü, futbolla ilgili olsa da ufak bir değişiklik ile haşereyle mücadele ile de ilişkilendirebiliriz. İş ve uygulama olarak haşereyle mücadele, belirli problemleri hedef almak için kullanılan özel araçlar ile karmaşık hale gelebiliyor. Bu makalede bu problemlerin bazılarına değineceğiz. Ancak bu makalenin ana teması, haşereyle mücadelenin esaslarının aslında çok daha basit olması; sorunları yönetilebilir hale getirmek için uygun genel hijyen ve güçlü, fakat izlenmesi kolay prosedürlerdir. Temel nokta çok daha basittir: Potansiyel giriş noktaları olmadan, haşereler belirli alanları hedef alamaz, yiyecek olmadan ise yerleşmezler.

Yukarıda belirtilen husus, tüm haşereler için temelde aynıdır. Fakat burada değirmeni hedef alan iki haşere türünü kemirgenler (sıçan ve fareler) ve un kurdu (Tribolium confusum) ve kuru meyve güvesi (Plodia interpunctella) gibi depolanan ürünlere dadanan haşereleri ele alacağız. Haşere kontrolörleri olarak, daha az veya fazla zorluk ve risk barındıran tüm işletmeleri ziyaret ediyoruz. Çalışma alanımızda, haşereler için birçok potansiyel giriş noktası ve gıda kaynağına sahip olan karmaşık binalar olması nedeniyle değirmenlerin kesinlikle ‘yüksek bakım’ gerektirdiği düşünülmektedir.

HAŞERE İLE MÜCADELENİN ESASLARI Haşere yönetimi konusunun derinliklerine inerken, üç erken teşhis önemlidir:

1. Haşere ile mücadele, yalnızca haşere kontrolörünün problemi değildir. Kontrolör uzman olmasına rağmen, yalnızca uzun veya kısa aralıklarda kontrol sağlanmaktadır. Dolayısıyla her gün belirli alanlarda çalışan kişilerin belli problemleri anlaması için yapılan gözlemlere her zaman güveneceğiz. Bu yalnızca kalite müdürü olmamalı!

2. Haşere yönetimi sabit veya kapalı bir alanla sınırlandırılamaz. İlk hedef gıda üretim veya kontrol odası (elektrik kabloları) gibi yüksek risk barındıran alanlarda kemirgen veya böcekleri kontrol etmek olabilir, fakat gerçek haşere yönetim programı aynı zamanda çevrede bulunan alanlarda neler olduğuna da dikkat eder.

3. Haşere ile mücadele 3 çalışmanın birleşimidir: Önleme, İzleme ve Kontrol.

Bir değirmende temiz ve güvenli gıdanın üretilmesini garanti etmeye ilişkin görevli olan tüm tarafların izleyeceği adımlar şu şekildedir;

ÖNLEME İyi bir haşere kontrol programı temel olarak haşere girişine izin vermeyen bir tesis oluşturmayı hedefler. Ancak, bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi yasal düzenlemelere uymak için bugünlerde binaların çevresindeki haşereleri hedef almak için ne kullanılabileceğine dair belli kurallar oluşturulmuştur. Bu yeni düzenleme, değirmenin çevresindeki ekosisteme atılan gereksiz toksik maddelerin kullanımını önlemeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla, yoğun istila durumları dışında kemirgen öldürücü ilaçlar tuzak yem bölgesinde dahi düzenli olarak kullanılamamaktadır. Bu sınırlandırmalar, tesislere haşere girişini imkansız hale getirme konusuna ekstra ehemmiyet vermemizi gerektirmektedir. Haşereler bir tesise iki yolla girebilir: Dışarıdan kendileri doğrudan veya kargolar vasıtasıyla. Dışarıdan haşere girişini önlemek amacıyla, basit ama genellikle gözardı edilen önlemler alınabilir. En küçük çatlak veya delik bile kapatılmalıdır (farelerin girmesi için yalnızca 0.5 cm. yeterlidir), tüm pencerelerde haşere ekranı olmalıdır, tüm duvarlar cilalı olmalı ve kapılar kapalı tutulmalıdır. Profesyonel bir haşere kontrolörü, zayıf noktaları tespit edebilir ve risk analizi ile tesis içerisinde izlenecek prosedürleri belirleyebilir.

İkinci olarak haşereler, tesise haşere istilasına uğramış bir kargo ile gelebilir. Özellikle böcek yumurtalarının tespiti zordur. Haşereli kargoların, üretim alanına girişini engellemek amacıyla prosedürlerin tamamen uygulanması ve eğitimli personelin yerinde olması gerekmektedir. İstilanın meydana gelebileceği tedarik zincirinde birçok nokta olduğu için, prosedürler tüm kısımları kapsam altına almalıdır. Böceklere ilişkin olarak da tahıl kargolarının denetlenmesi, boş araçların, kamyonların ve vagonların yüklemeden önce denetlenmesi ve boş silo ve depoların denetlenmesi gibi tedbirler alınabilir. Uzmanlar, tedarik zincirinde bulunan birçok farklı noktadaki kargolardan numune almalı, bu kargoları analiz etmelidir ve istila durumu görüldüğünde derhal müdahale edilmelidir.

Dolayısıyla yüklerin takip edilebilirliği büyük önem taşıyor. Bu takip, yapılan kontrollerin ve muamelelerin listesini içerir.

İZLEME Haşere ile mücadele, potansiyel haşerelerin ve giriş noktalarının risk değerlendirmesi ile başlar. Bu da bizi düzenli olarak denetlenen tuzakların izlenmesi için bir sistem kurmaya yönlendirir. Haşere kontrolörünün tuzak yem kutularına zehir koyduğu ve her ziyaretinde değirmenin tüm yüzeylerine böcek ilacı sıktığı dönemler geride kaldı. Günümüzde, haşere aktivitesini tespit etmek ve istila düzeyini analiz etmek amacıyla IPM (Entegre Haşere Yönetimi) araçları kullanarak düzenli aralıklarla haşere durumunu izliyoruz.

Her ziyarette, haşere kontrol yöneticisi her bir alanın risk analizini (RA) yapar. Kemirgenler suya, yiyeceğe, barınağa ve yeterli sessizliğe ihtiyaç duyar. Risk analizi bu koşulları sağlayan noktalara odaklanır. Haşere yöneticisi her ziyaretinde yuva, sızıntı, iz, ısırık işaretleri ve potansiyel giriş noktaları gibi delilleri arayarak kemirgen olup olmadığına bakar. Kemirgen izleme araçları tespit tozu, yapışkan tuzaklar, mekanik tuzaklar ve tuzak yem tüketimini kapsamaktadır. Böcekler feromon veya UV ( ultra viyole) tuzakları ile izlenir. UV tuzakları, uçan böcekleri ışıkla çekerken, feromon tuzaklar cinsel veya toplayıcı salgılar içeren yemleri kullanır. Diğer örnekler arasında tuzak çukuru ve yapışkan tuzaklar yer almaktadır. Koşullar memnun edici olduğunda böcek nüfusu hızlı bir şekilde artabileceği için, tuzaklar düzenli olarak kontrol edilmelidir.

Bir IPM sistemi tasarlarken, uzmanın birçok konuyu göz önünde bulundurması gerekir. Örneğin, tuzak yem kutusu toksik madde içermeyen sert plastikten olmalı, UV radyasyonuna karşı dayanıklı, kilitlenebilir özelliğe sahip olmalı. Aynı zamanda eşelemeye dayanıklı, duvar veya yerde güvenli bir durumda olmalıdır. Toksik maddelerin içeride ve dışarıda yayılımı kesinlikle önlenmelidir. Bu bağlamda, kemirgen öldürücü ilaçların kutu dışında veya yapışkan yüzeylerin ve kapanların açık alanda kurulması iyi bir uygulama değildir. Kemirgen öldürücü ilaçlara maruz kalmak büyük kimyasal bir risk ve kuş gibi hedef alınmayan hayvanlar için bir tehditken, öldürülen kemirgen ise biyolojik bir risktir.

KONTROL Üretim tesislerinde ve depolarda böcekleri öldürmenin birçok yolu vardır. Kimyasal kontrol iki geniş böcek öldürücü sınıfına dayanır: a) temas eden böcek öldürücüler b) gazlı ilaçlar.

Temas eden böcek öldürücüler, duvar ve yer gibi yüzeyler veya doğrudan tahıl üzerine sıkma veya sisleme yoluyla uygulanarak günümüzde en yaygın şekilde kullanılan ilaçlardandır. Her bir kimyasalın özel etiketi ve kullanım kapsamını açıklayan bir ruhsatı bulunur. Böcek öldürücü ilaçlar nörotoksik şekilde, temas yoluyla, soluma veya yutma yoluyla etkileşime geçer. Temas yoluyla etkileşime geçen ilaçların artık etkisi vardır. Bu, uygulamadan sonra uzun süre etkisini sürdürdüğü anlamına gelmektedir. Uygulandıktan sonra, ilaç görünmez hale gelir. Dolayısıyla dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır.

Fumigantlar, reaksiyon yoluyla silindirlerden veya katı formlardan çıkan gazlardır. Fumigantlar en iyi gaz geçirmeyen ortamlarda uygulanır, zamanla konsantrasyon kombinasyonu ile etkileşime geçer. Fumigantların izlenmesi, verimliliğin elde edilmesi ve böceklerin varlığı veya insan sağlığına dair risklerin önlenmesi açısından önemlidir.

• IPM’nin değirmen ve tahılda bulunan böcekleri kontrol etmeye ilişkin kimyasal olmayan, fakat başarılı olmuş alternatif yöntemleri vardır. Bunlar: Değirmen alanının veya boş siloların ısıl işleme tabi tutulması (56°C’den yüksek ısılarda böcekler canlı kalamaz),

• Oda veya silolardaki ürünler (tahıl ve un) üzerinde kontrollü atmosfer oluşturulması (oksijen seviyesinin %1’in altında olduğu durumlarda böcekler canlı kalamaz)

Değirmende, yiyecek kalitesi ve güvenliği tüm amaçların ötesinde bir öncelik taşır. Haşerelerin etkili ve güvenli bir şekilde kontrol edilmesi gerekir. Dolayısıyla üst düzeyde bir Entegre Haşere Yönetimi uygulanması oldukça önemlidir. Ancak, şunu aklınızda tutmanızı öneriyoruz: Her şey uygun bir hijyen ve prosedür ile başlar. Basit düşünün. Sonuç olarak, futbol haşere ile mücadeleden çok daha karmaşık bir konu!

Makale Kategorisindeki Yazılar
17 Mart 20234 dk okuma

6 aya değil, 4 güne sığan bir başarı hikayesi: Ülker Besleyici Bisküvi

07 Haziran 20184 dk okuma

Avrupa’da gıda güvenliği ve haşereyle mücadeleye dair mevzuat birbiriyle uyumlu mu?

“Bir değirmen için gıda kalitesi ve güvenliği, hedefler listesinin en tepesinde yer alır. Zararlı b...