“Dünya nüfusunun beşte birinin yaşadığı Çin, global gıda üretiminin dörtte birini tek başına karşılıyor. Çin, miktar bakımından dünyanın en büyük tarım üreticisi. Ayrıca, parasal değer bakımından en çok tarım ürünü ithal eden ikinci ülke konumunda. Buğday ve pirinç üretiminde dünya lideri olan Çin; mısır, arpa ve yağlı tohum üretiminde de önde gelen ülkelerden. ABD ile ticaret savaşlarından sonra tarım politikasını değiştiren Çin, daha fazla soya üretirken; buğday ve pirinç üretiminde kendi kendine yetme stratejisini sürmeyi hedefliyor.
Çin, 1,3 milyarlık nüfusu ile dünyada en çok insanın yaşadığı ülke konumunda. Yaklaşık 9.,6 milyon kilometrekare yüzölçüme sahip olan ülke, bu bakımdan da dünyanın üçüncü büyük ülkesi. Ekonomisini dünyaya açmaya ve reforme etmeye başladığı 1978’den bu yana, ülkenin gayri safi mili hasılası her yıl neredeyse yüzde 10 oranında arttı. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin, en büyük ihracatçı ülke ve döviz rezervleri bakımından da lider.
Çin, miktar bakımından dünyanın en büyük tarım üreticisi. Ayrıca, parasal değer bakımından en çok tarım ürünü ithal eden ikinci ülke konumunda. Ülke genelinde çalışan nüfusun üçte birinin istihdam edildiği tarım sektörü, gayri safi milli hasılanın yüzde 10’unu oluşturuyor. Çin; pirinç, pamuk, balık, buğday, çay, patates, yer fıstığı, darı, arpa, elma, yağlı tohum gibi birçok üründe dünyanın önde gelen üreticilerinden. Hayvancılık, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği de Çin ekonomisinin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Dünya nüfusunun beşte birinin yaşadığı Çin, global gıda üretiminin dörtte birini tek başına karşılıyor. Çin, son dönemde art arda iyi hasatlar elde etti. Çin hükümeti, yerli tahıl üretimine dayanan ve kendi kendine yeterlilik, daha düşük ithalat ve teknolojik destek temelinde bir ulusal gıda güvenliği stratejisi uyguluyor. Çin, tedarik tarafındaki yapısal reformlar ve tarımda kurumsal inovasyon sayesinde verimliliği artırmayı, tahıl sirkülasyonunu modernize etmeyi, gıda tedariki yapısını iyileştirmeyi ve tahıl sektöründe istikrarlı bir gelişimi elde etmeyi başardı.
Çin’de 70 yıl önce yetersiz olan tahıl üretimi, arz-talep bakımından dengeye oturarak yeni bir düzeye çıktı. Ülkenin tahıl üretimi 2018’de 657,89 milyon tona ulaştı. 1949’da ise bu rakam sadece 113,18 milyon tondu. Çin, şu an tahıl ihtiyacının yüzde 95’ini kendisi üretebiliyor. 2001-2018 dönemi için ithal edilen tahıl ürünlerinin %75,4’ünü soya fasulyesi oluşturuyor. En çok tüketilen iki ürün olan pirinç ve buğdayın ithalattaki payı ise yüzde 6.
Çin, tahıl üretiminin 600 milyon tonun altına düşmesini istemiyor. Bundan dolayı da en az 110 milyon hektarlık alanda tahıl üretimini sürdürmeyi hedefliyor. Ülkede şu anda 134,88 milyon hektarlık tarım alanı mevcut. 1996’dan bu yana tarım alanlarının genişliği 4,8 milyon hektar arttı. Şu anda 117 milyon hektara tahıl ekiliyor.
Çin hükümeti; çiftçileri tahıl ekmeye teşvik etmek, tarımsal istihdam ve gelir beklentilerini artırmak, düşük tahıl fiyatlarına ve ürünün elde kalma riskine karşı çiftçileri korumak için belirli periyotlarda ve belirli bölgelerdeki belli başlı tahıl çeşitleri için taban fiyat, alım ve depolama garantisi gibi destek politikaları uyguluyor. Çin yönetimi, 2016 yılından bu yana pirinç ve buğdayda taban fiyatı kademeli olarak iyileştirirken, devletin alım oranını ise düşürüyor.
Çin, modern tahıl depolama tesisleri inşa ederek ve eski tesisleri modernleştirerek depolama kapasitesini de artırdı. 2018 yılında, gelişmiş tahıl depolarının kapasitesi 670 milyon ton, basit depoların kapasitesi ise 240 milyon ton civarındaydı. 1996’dan bu yana, toplam efektif depolama kapasitesi yüzde 31,9 oranında arttı.
TAHIL TÜKETİMİ ARTACAK
Orta ve uzun vadede, ülkedeki sosyal ve ekonomik gelişme ile kişi başına düşen tahıl tüketimi ve tahıl talebinin hafif şekilde düşmesi beklense de hayvan yemi olarak ve endüstriyel amaçlı kullanılan tahıl tüketimindeki artışın devam etmesinden dolayı toplam tahıl tüketiminin artacağı tahmin ediliyor. Bunun yanında, talep edilen tahıl kalitesi de artacak. Tahıl üretiminde ziraat maliyeti artmaya devam ederken, çevresel kaynakların kullanılmasında da artık sınırlar zorlanmaya başlanmış durumda.
Tarımsal altyapının nispeten zayıf olduğu Çin’de afet önleme ve afetlerin ardından yapılacak yardımlarla ilgili kapasitenin geliştirilmesi gerekiyor. Çin, istikrarlı şekilde tahıl üretimini sürdürürken çevreci gelişmeyi ve kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlama konusunda kendisini hissedilir bir baskı altında bulacak. Tahıl sirkülasyonu ile ilgili olarak, tahıl üretimi belli başlı üretim alanlarına yoğunlaşmaya devam edecek. Bölgeler arasındaki tahıl akışı artacak ve bundan dolayı da tahıl piyasasında dramatik dalgalanma riski de sürecek.
Çin, domuz üretimini büyük ölçüde vuran Afrika domuz gribi dolayısıyla gıda üretimi maliyetlerinde son yılların en büyük artışını 2019’da yaşadı. Bu hastalık, neredeyse tüm hayvansal proteinlerin fiyatlarının yükselmesine yol açtı. Çin, 2018 yılında 88,03 milyon ton soya fasulyesi ile 20,47 milyon ton tahıl ithal etti. Bu da dünya tahıl ticaretinin neredeyse yüzde 5’ine tekabül ediyor. Çin Gümrük İdaresi’ne göre; ziraat, balıkçılık ve orman ürünlerinde en çok ithalat yapılan ülke sıralamasında ABD, 2018 yılında Brezilya’nın gerisine düşerek ikinci oldu. Çin, 2000-2018 yılları arasında, bu ürünleri en çok ABD’den ithal etmişti.
2018’de sonra ABD’nin Çin’e yaptığı tarım ürünleri ihracatı; yüksek gümrük vergileri, ticaretteki belirsizlik ve yavaşlayan ekonomik büyümeden dolayı azaldı. Çin, 2017 yılında ABD’den yaptığı tarım ithalatının yarısından fazlasını oluşturan soya fasulyesi için 12,2 milyar dolar ödemişti. Ticaret savaşlarından önce ABD’nin ihraç ettiği soya fasulyesinin %60’ından fazlasını Çin satın alıyordu. Soya ithalatı için yılda 40 milyar dolar ödeyen Çin, bu ürünü yemeklik yağ ve hayvan küspesi olarak değerlendiriyor. ABD ile ticaret savaşlarından sonra tarım politikasını değiştiren Çin, daha fazla soya fasulyesi üretirken; buğday ve pirinç üretiminde kendi kendine yetme stratejisini de sürmeyi hedefliyor.
DÜNYANIN EN BÜYÜK BUĞDAY ÜRETİCİSİ
Buğday üretiminde dünya lideri olan Çin, tüm dünyadaki buğday
üretiminin %17’sini gerçekleştiriyor. Çin’in buğday üretiminin yüzde 80’i Kuzey Çin Platosu’nda gerçekleşiyor. Batıdaki Şincan Uygur Özerk Bölgesi ile Gansu eyaletlerinde de buğday üretiliyor. ABD Tarım Bakanlığı’nın tahminlerine göre, 2019/20 dönemindeki buğday üretimi bir önceki döneme göre hafif şekilde yükselerek 131,5 milyon tona ulaşacak.
2019/20 döneminde buğday ithalatının da 3,5 milyon ton civarında olması bekleniyor. Çin’deki un sanayicileri buğday ithalatında kaynak ülkeler bakımından sınırlı bir seçim imkanına sahip. Çinli değirmenciler, Pekin’in ticaret politikalarındaki belirsizlikler sebebiyle daha çok Karadeniz ve Orta Asya menşeli buğdaya yöneliyor.
PİRİNÇ İTHALATI 5 MİLYON TONA ULAŞACAK
Çin, başlıca besin kaynağı olan pirinci dünyada en çok üreten ülke. 2019/20 sezonunda pirinç üretiminin 207,1 milyon ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Aynı dönemde pirinç tüketiminin ise 145 milyon ton civarında olacağı tahmin ediliyor. Çinli yetkililer, endüstriyel etanol ve etanol yakıtı üretiminde pirincin daha fazla kullanılması üzerinde duruyor.
2019/20 sezonunda pirinç ithalatının 5 milyon tona ulaşması bekleniyor. Amerikan Tarım Bakanlığı’nın 2018/19 dönemi tahminlerinde, Çin’in 4,5 milyon ton pirinç ithal edeceği belirtilmişti. Uluslararası piyasada pirinç fiyatlarının düşük seyretmesi, bu artışta etkili oldu. Çin pirinci, yüksek fiyatı sebebiyle global piyasalarda genellikle rekabet edemiyor. Çin buna rağmen; Afrika, Latin Amerika, Kuzey Amerika ile Porto Riko’da ihracat pazarları geliştirmeye başladı.
Çin’de buğday ve pirinçle birlikte önem taşıyan bir diğer tahıl da mısır. Çin, dünyanın en büyük ikinci mısır üreticisi. 2018 yılında 257 milyon ton mısır üretti. 2019/20 sezonunda mısır üretiminin 255 milyon tonda kalacağı tahmin ediliyor. Üretimdeki düşüş, soya fasulyesi ekilen alanlardaki artıştan kaynaklanıyor. 2019/20 döneminde mısır tüketiminin ise 282 milyon tona ulaşarak rekor kırması bekleniyor. Tahminlere göre, hayvan yemi olarak kullanılan mısır miktarındaki düşüşe rağmen, işlenen mısır miktarındaki artışı getirecek. Aynı dönemde mısır ithalatının da 5 milyon ton civarında olması bekleniyor.
UN SANAYİ KONSOLİDE OLUYOR
Çin’de un sanayi son on yıl içinde büyük bir değişim geçirdi. Küçük değirmencilerin giderek kaybolurken, büyük sanayicilerin un üretimindeki payı ise her geçen yıl artıyor. 10 yıl önce ülkede 10 bini aşkın un değirmeni varken, şu an bu rakam 7 bine düşmüş durumda. Uzmanlar, bu konsodilasyon sürecinin önmüzdeki yıllarda da devam edeceğini belirtiyor. Çünkü değirmencilik endüstrisinin son yıllardaki gelişim trendi, sektörün daha büyük ölçeğe ve daha akıllıya doğru evrilmekte olduğunu gösteriyor. Çin’de günlük ortalama olarak yaklaşık 250 bin ton buğday işleniyor. Çin değirmencilik endüstrisindeki ilk üç işletme olan Wudeli, Yihai Kerry ve Cofco’nun günlük işleme kapasitesi sırasıyla 40 bin, 17 bin ve 12 bin ton. Çin’deki toplam un üretiminin yaklaşık yüzde 30’unu karşılayan bu üç büyük grup, beş yıl içinde üretimlerini artırmaya yönelik planlama yapıyor.