Buğday fiyatı için düşüş trendi devam ediyor
05 Ağustos 20165 dk okuma
“Şikago Ticaret Borsası'nda Eylül vadeli buğday fiyatı için düşüş trendi halen devam ediyor. Temmuz ayında görülen en düşük seviyeler destek seviyesi olarak izlenecektir. Bu seviyelerin altına geçilmesi durumunda satışlar yeniden hızlanabilir. Yukarı yönlü tepkilerde ise 450 cent/bushel seviyesinin geçilip geçilemeyeceğini takip edeceğiz.”
Zafer ERGEZEN
Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı
contact@zaferergezen.com
Haziran ayında sert satışlar ile gerileyen buğday fiyatları, Temmuz ayında da düşüşünü sürdürdü. Fakat Temmuz ayında düşüşün hız kestiği görülüyor. Bu seviyelerde kısmen bazı kısa pozisyonların kapandığı görüldü. Buğday fiyatları, Temmuz ayına yükselerek başlamıştı. Yeni üretim tahminleri açıklanıncaya kadar da hafif alıcılı seyir devam etti. Fakat sonrasında yeni üretim tahminlerinin açıklanması ile yeniden satış baskısı etkili oldu. Üretim tahminlerindeki yüksek artışın, vadeli işlemlere yansımasını izledik. Her ne kadar dönem sonu stokları azalmış olsa da, piyasanın üretim tahminlerindeki artışa odaklandığı anlaşılıyor. Rusya ve Ukrayna’da artan üretim beklentileri de piyasadaki arz beklentilerinin artmasına yol açtı. Avrupa genelinde de üretim beklentileri artış gösterdi. Avrupa'da etkili olan yağışlı hava nedeniyle üretim endişelerinde artış yaşanmıştı. Özellikle Fransa ve Almanya için üretimin azalabileceği haberleri vardı. Her ne kadar Fransa’da üretim beklentileri azalsa da Avrupa genelinde üretim beklentilerinde artış olduğunu gördük. Aynı şekilde Avustralya’da da üretim beklentilerinde artış oldu. Bu açıdan bakıldığında satış baskısının artması normal olarak görülmektedir. Üretim tahminlerinin yanı sıra ekonomik gelişmeler de vadeli işlemlerde etkili oldu. Brexit sonrasında yaşanan ekonomik endişelerin azaldığı görüldü. Bununla beraber merkez bankalarının faiz artışına gitme ihtimallerinin azalması, emtia piyasalarında likidite artışına yol açtı. Zaten bu süreçte birçok emtiada tepki alımlarını görmüştük. Aynı şekilde döviz kurlarındaki değişim de bu dönemde etkisini hissettirdi.
TÜRKİYE'DEKİ GÜÇLÜ TALEP DEVAM EDİYOR
Türkiye'de uzun zamandan beri devam eden güçlü talebin halen etkili olduğunu görüyoruz. Haziran ayında küresel piyasalarda yaşanan sert düşüş, bir miktar Türkiye piyasasına da yansıdı. Bu dönemde kırmızı sert ekmeklik buğday alım fiyatının ton başına 910 lira olarak belirlendiği açıklandı. Türkiye’de Mayıs ayında hububat hasadı da başlamıştı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), bu yıl buğday üretiminin yüzde 9,3 düşüş göstererek 20,5 milyon tona gerilemesinin beklendiğini açıkladı. Yaklaşık iki yıla yaklaşan bir sürede buğday fiyatları belli bir seviyenin üzerinde kalmayı başardı. Üretimdeki artışa rağmen fiyatların yüksek kalması, talebin geçici değil, kalıcı olduğuna işaret ediyor. Bunun nedeni olarak göçmen nüfusunda yaşanan artış gösterilebilir. Bu sayede tüketilen buğday talebi de artıyor. Bu açıdan bakıldığında kısa ve uzun dönemde ne üretimde ne de talepte bir düşüş beklenmiyor. Böylece yerel buğday fiyatının üzerinde de bir satış baskısı oluşması çok olası görünüyor. Sonuç olarak Türkiye için fiyatların, 2016 içerisinde de uluslararası piyasalardan bağımsız olarak güçlü kalacağına yönelik tahminim devam ediyor.
ÇİN YİNE DÜNYANIN EN FAZLA BUĞDAY STOKU BULUNDURAN ÜLKESİ
ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) gelecek sezona yönelik yayımladığı rapora göre üretim tahmini önceki aya göre 7,68 milyon ton artış gösterdi. Böylece önceki sezona göre üretimdeki düşüş beklentisi de artışa döndü. Yani, önceki sezona göre 4,46 milyon ton artış olması bekleniyor. Gelecek sene için buğday üretiminin 738,51 milyon ton olması bekleniyor. Fakat dikkat edilmesi gereken ve başka yerlerde pek yazılmayan bir ayrıntı var: Son 10 aydaki üretim tahminlerindeki artış, 15,61 milyon ton oldu. Yani yeni sezon tahminleri açıklandığında beklenen üretimdeki düşüş, son tahmin raporunda önceki sezona göre artışa dönmüş oldu. Zaten bunun vadeli işlemlere yansımasını da izliyoruz. Ayrıca 2012 yılına göre üretimdeki artış halen yüksek: artış 78,5 milyon ton olarak gerçekleştiği görülüyor. Türkiye’nin yıllık buğday üretiminin ortalama 20 milyon ton olduğu varsayıldığında, üretimdeki bu artışın etkisi daha iyi anlaşılabilir. Gelecek sezona yönelik tahminlere baktığımızda, üretim beklentilerindeki 5 milyon tonluk artışın ABD kaynaklı olduğunu görüyoruz. Ayrıca Rusya ve Avrupa'da da üretim beklentilerinde artış görülüyor. Aynı rapora göre dönem sonu stok tahminleri 4,4 milyon azalarak 253,7 milyon tona geriledi. Böylece son 8 ayda buğday stoklarındaki artış miktarı 30,56 milyon ton oldu. Yani her ne kadar dönem sonu stoklarında aylık bazda bir düşüş görünse de, genel olarak önceki sezona göre stoklarda önemli bir artış bekleniyor. Bununla beraber dönem sonu stoklarındaki düşüşün 5,5 milyon tonluk kısmı Çin’in azalan stoklarından kaynaklanmış. Zaten Çin’in bir süreden beri stoklarından satış yaptığını biliyoruz. Fakat Çin yine dünyanın en fazla buğday stoku bulunduran ülkesi olmayı sürdürecek. Çin'deki buğday stokları, gelecek sezon 112,5 milyon tona ulaşacak. Bu rakam, dünya buğday stoklarının yüzde 44'üne denk geliyor. Kuzey Afrika, Güneydoğu Asya ve Ortadoğu, en büyük buğday ithalatçısı olmayı sürdürecekler. Avrupa Bölgesi (Ukrayna ve Rusya dahil) ise en büyük ihracatçı olma özelliğini koruyor. Avrupa Bölgesi, Çin ve Hindistan, neredeyse dünyadaki buğday üretiminin yarısını gerçekleştirecek.
DÜNYA BUĞDAY ÜRETİMİNİN 729 MİLYON TON OLMASI BEKLİYOR
Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC), 2016-17 sezonunda dünya buğday üretiminin 729 milyon ton olmasını bekliyor. Önceki tahminlere göre yaklaşık 7 milyon ton artış var. Önceki yıla göre ise üretimdeki düşüş 5 milyon tona geriledi. Yani yeni sezona yönelik tahminler sonrasında IGC beklentilerini 18 milyon ton yükseltmiş oldu. İlk tahminler sonrasında yapılan bu miktarda bir düzeltme ise ciddi bir sapma olduğunu gösteriyor. Dönem sonu stokları önceki aya göre 3 milyon artarak 226 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Üretim, önceki yıla göre azalmasına rağmen dönem sonu stoklarının son 5 yılın en yüksek seviyesine çıktığı görülüyor. Kısaca talepte ciddi bir düşüş yaşandığı anlaşılıyor. 2012 yılında 170 milyon ton olan dönem sonu stokları, 2017 yılında 226 milyon tona ulaşacak. Buna göre buğday stoklarındaki artış yaklaşık 56 milyon ton olacak. Kısaca dünya buğday piyasasında buğday arzı yüksek seyretmeye devam edecek.
“DÖNEM SONU STOKLARI 216,9 MİLYON TONA YÜKSELECEK”
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2016-17 sezonuna yönelik tahminlerine göre dünya buğday üretiminin 8,1 milyon artarak 732,1 milyon ton olması bekleniyor. Fakat FAO raporunda asıl dikkat çekenin stoklara yönelik olarak yapılan tahminler olduğu görülüyor. FAO'nun tahminlerine göre dönem sonu stokları 216,9 milyon tona yükselecek. Son iki ayda stok tahminlerindeki artış 21,8 milyon ton oldu. İki ayda yaşanan bu orandaki bir tahmin değişimi, fiyatlarda da dalgalanmaya yol açıyor. Üretimde ABD, Avrupa Bölgesi ve Rusya'nın etkili olduğu açıklanmaktadır. Çin ve Hindistan’da üretimin yine yüksek olması beklenirken, Türkiye’deki düşük yağışlar nedeniyle üretimin beklentilerin altında kalabileceği belirtiliyor.
BUĞDAY FİYATINDA DÜŞÜŞ TRENDİ DEVAM EDİYOR
Sonuç olarak, hububat piyasalarında küresel tahmin gerçekleştiren üç kuruluşun tahmin ortalamaları göz önüne alındığında, dünya buğday üretiminin ortalama 733,2 milyon ton olması bekleniyor. Önceki aya göre 7,59 tonluk bir artış olacağı öngörülüyor. Dönem sonu stokları ise 232,2 milyon tona yükselecek. Kısaca önceki aya göre 870 bin ton artış olması bekleniyor.
Şikago Ticaret Borsası'nda Eylül vadeli buğday fiyatı için düşüş trendi halen devam ediyor. Temmuz ayında görülen en düşük seviyeler destek seviyesi olarak izlenecektir. Bu seviyelerin altına geçilmesi durumunda satışlar yeniden hızlanabilir. Yukarı yönlü tepkilerde ise 450 cent/bushel seviyesinin geçilip geçilemeyeceğini takip edeceğiz. Bu seviyenin geçilmesi durumunda taban oluşumuna yönelik hareketler görebiliriz. Fakat üretimdeki artış tahminleri nedeniyle yukarı yönlü tepkilerin sınırlı kalacağını tahmin etmekteyim. Faiz kararı ve döviz kurları, likiditeyi etkilediğinden emtialar üzerinde önemli bir etkiye sahip. Bu nedenle merkez bankalarının açıklamaları ve yeni üretim tahminlerini yakından takip etmeye devam ediyoruz.
Makale Kategorisindeki Yazılar