Glütensiz ürünler bugün sadece alerjisi olanlar için değil, sağlığını önemseyen tüketiciler için de temel gıda ürünleri haline geldi. Ürün güvenilirliği için şeffaf bir tedarik zinciri büyük önem taşıyor. “Tarladan Sofraya” konsepti, tüketicilere aradıkları kalite garantisini veriyor. Glüten alerjisine sahip olanlar için ise bir zorunluluk. İskoçyalı unlu mamuller üreticisi Nairn’s Oatcakas bu talebin farkına vardı ve tamamen glütensiz üretim yapan bir fabrikaya yatırım yaptı. Glütensiz ürün tüketenler için mükemmel bir tahıl olan yulaf, sağlıklı yemek yeme trendinin gerçek temsilcilerinden biri. Glütensiz üretimi yüzde 100 sağlayabilmek için; ekilen tarlalardan özel değirmenlere ve üretim tesislerinden paketleme sürecine tüm tedarik zinciri boyunca şeffaf süreçler gerekli. 2017 yılında belirli maddeleri hiç içermeyen ürünlerin piyasası sadece Batı Avrupa’da yüzde 12 oranında arttı. Bu segment içerisinde yüzde 13’lük bir pazar payına sahip olan glütensiz ürünler açık ara lider. Nairn, Birleşik Krallık’ta glütensiz ürün imal eden üç şirket arasında yer alıyor. İngiltere’de bu segmentin büyüklüğü 500 milyon sterlin civarında. Narin’s, glütensiz ürünlere yönelik artan talep sebebiyle böyle bir fabrika kurmaya karar vermiş. Kasım 2017’den bu yana hafta içi iki vardiya halinde çalışan fabrikada glütensiz yulaf ürünleri Bosch’un geliştirdiği İkisi Bir Arada bisküvi paketleme sistemiyle paketleniyor: yulaflı kurabiyeler, krakerler ve bisküviler üçlü, dörtlü ya da altılı paketler halinde üst üste paketleniyor. Sistem dakikada 210 ila 304 paketleme yapabiliyor. İTİNALI PAKETLEME, ÜRÜN KALİTESİNİ DE ARTIRIYOR Bosch’un İkisi Bir Arada (The Bosch Two-in-One biscuit packaging system) yöntemini kullandığı paketleme sistemi, ürüne itina göstermesi ve paket tarzının esnekliğiyle öne çıkıyor. Fabrikanın proje lideri Brian Douglas, glütensiz ürünleri diğerlerine göre çok daha hassas olduğunu belirterek, “Hamurun kıvamı çok daha farklı oluyor ve bu yüzden de bisküviler fırınlandığında çok kırılgan hale geliyor. Hedefimiz, ürünü tüketicilere en mükemmel şekilde sunmak ve üretim sürecinde israfı en aza indirmek.” şeklinde konuşuyor. Glütensiz ürünler imal eden fabrikanın müdürü Hector Laing ise, “Bosch’un İkisi Bir Arada paketleme sitemi ilk tercihimiz oldu. İtinalı paketleme ve format esnekliği özellikleriyle ürün gereksinimlerimizi çok iyi karşıladı. İsraf en az düzeyde ve sistem paketleme boyutu ve tarzı bakımından bize uzun dönemli bir esneklik sunuyor.” dedi. Bosch satış yöneticisi Tony Roe da lineer motor teknolojisi sayesinde farklı paket tarzları oluşturmada etkin ve itinalı bir yöntem uyguladıklarını ifade ederek, “İsviçre’de gerçekleştirdiğimiz ilk testler; hassas ve glütensiz ürünlerin yüksek hızlarda bile güvenilir şekilde paketlenebildiğini gösterdi.” dedi. Sistemin elektrikli doğrudan tahrikli motoru, değişikliklerin bir düğmeye basılarak gerçekleştirilebilmesine imkan sağlıyor. Hareket kontrol sistemi, her bir ürünün kendisine özgü dönüş özelliğini hesaplayarak esnekliği artırıyor. Ürünlerin işleme şartları neredeyse anında karşılanabiliyor ve böylece hassas ürünler için itinalı paketleme ve sorunsuz sürecin uygulanması mümkün oluyor. Glütensiz ürün imalatının beraberinde getirdiği zorlukların farkında olduklarını ifade eden Tony Roe, “Bu etkili paketleme sisteminin geliştirilmesinde; esneklik ve performansın yanında net bir makine yerleşiminin planlanmış olması ve temizleme süreçlerinin optimal şekilde ortaya konması da hayati öneme sahip.” ifadelerini kullandı.