“Depolama sertifikaları, piyasadaki oyuncuların varlıklarını koruma altına alma adına son dönemde kullandığı çok yaygın bir yöntem olarak öne çıkıyor. Bu tür dokümanlarda, depoda kargonun bulunduğu ve kargonun (genellikle teminat bedeli ödendikten sonra) oradan alınması için mekanizmanın bulunduğu onaylanmış oluyor. Piyasada, anlaşmanın sağlama alınması için çifte depolama faturasının mükemmel bir yöntem olduğuna inanılıyor. Ancak Agroinvestgroup olayı bize bu inancın temelsiz olduğunu ve bu yöntemin bazı yasal problemler çıkardığını gösteriyor.”
Vitalii Tolstik
Avukat
Interlegal
Tahıl ticareti sürprizlerle doludur. Gecikmeler, sevkiyat sorunları, ürün kalitesiyle ilgili meseleler vs. Ukraynalı tüccarlar bu tür sorunlarla uzunca bir süredir profesyonel düzeyde başa çıkıyor. Ancak, Agroinvestgroup’un temerrüde düşmesi, piyasadaki büyük oyuncular için ciddi bir problem oluşturdu.
Sorunun kökenleri
Neler olduğunu ve neler yapılması gerektiğini anlamak için öncelikle Ukrayna’daki standart tahıl alım satımı ile ilgili bilgi verelim. Satıcı genellikle Ukrayna merkezli bir şirket olur ve bu vakada ise Agroinvestgroup ve iştirakleri söz konusu. Tedarikçi ise genellikle ülke dışından bir şirket olmakla birlikte, bu vakada yine bir Agroinvestgroup iştirakinden söz ediyoruz. Uluslararası tüccarlar, Ukrayna’da bu tür dolaplarla karşı karşıya kalıyor, çünkü banka ödemelerini İngiltere yasalarına ve GAFTA proformalarına göre yapmak daha kolay oluyor. Peki ya sonra? Satıcı (bazen de garantör) ve ona bağlı silolar, depolama anlaşması yaparken, silolar da alıcıya depolama sertifikaları veriyor.
Depolama sertifikaları
Depolama sertifikaları, piyasadaki oyuncuların varlıklarını koruma altına alma adına son dönemde kullandığı çok yaygın bir yöntem olarak öne çıkıyor. Bu tür dokümanlarda, depoda kargonun bulunduğu ve kargonun (genellikle teminat bedeli ödendikten sonra) oradan alınması için mekanizmanın bulunduğu onaylanmış oluyor. Piyasada, anlaşmanın sağlama alınması için çifte depolama faturasının mükemmel bir yöntem olduğuna inanılır. Ancak Agroinvestgroup olayı bize bu inancın temelsiz olduğunu ve bu yöntemin bazı yasal problemler çıkardığını gösteriyor.
Bu vakayla ilgili yasal süreç başlatılmış olsa da satıcının aynı ürün kapsamında depolama faturaları kestiği ortada. Müfettişler, bunun gerçek sebeplerini ortaya çıkaracak. Ancak bu olay, depolama sertifikalarının alıcının çıkarlarını korumak için uygun olmadığını gösterdi. Elimizdeki verilere göre, bu sahtekarlık şimdiden 2000 civarında kişiyi mağdur etti.
Agroinvestgroup bu yola niçin başvurdu?
Ukrayna’nın 23 Aralık 2004 tarihli ve 2286-IV numaralı “Onaylı emtia depoları ve tekli ya da çift depolama sertifikaları” yasasına göre, depolar hem tekli hem de çift depolama sertifikaları için kayıt yaptırmak durumundalar. Devlet kurumları, tüm piyasayı birleştirmek ve faturaların tümünün bir arada olduğu veri tabanına sahip olmak istiyor. Ancak pratikte, depolama sertifikaların kayıtları düzgün tutulmuyor, depolar bu kayıtları ayrı ayrı tutuyor ve kendi inisiyatifleriyle sertifika veriyor. Bugün gördüğümüz gibi, hayali ürünler için bile sertifika verilebiliyor. Depolama sertifikalarının kayıtları düzgün şekilde tutuluyor olsaydı; mevcut durumda kaç adet sertifika verildiği, hangi kargonun nerede tutulduğu, depoda belirli bir miktarda ürün tutmanın mümkün olup olmadığını herkes görebilecek ve öngörülebilir risklerden kaçınabilecekti.
Önerilerimiz:
Benzer durumların tekrar etmemesi için, tüccarların riskleri ortadan kaldırması ya da azaltması adına bir dizi öneriler hazırladık.
1. Karşı tarafın karmaşık uygunluğu ve teknik durumu (dokümanları değerlendirip kontrol etmek ve ortağın ne kadar güvenilir olduğunu tespit edebilmek için)
2. Depoların karmaşık uygunluğu ve teknik durumu
3. Şirketin finansal durumunu, kurucular/yönetim kurulundaki değişiklikleri izlemek 1 Şubat’tan birkaç hafta önce, Agroinvestgroup silolarının direktörleriyle ilgili değişiklikler sır değildi.
4. Kontrat yapıldığı sırada deponun bankaya rehin bırakılıp bırakılmadığını tespit etmek. Tüm silolar ipotek edildiğinden, hepsi bankaların kontrolüne geçmiş durumda. Bunun sonucu olarak da bankalar, kendi varlıklarını koruma adına, kargoya erişimi engelliyorlar.
5. Banka garantisi ve kefil istemek. Devlete ait şirketler anlaşma yaparken öncelikle banka garantisi ve kefil isterler. Taraflar böylece, sorumluluklarını yerine getirme konusunda ekstra bir baskı altında olur.
6. Akreditif. Akreditifin daha çok satıcıyı koruduğu sanılır. Ancak, bu vakada alıcının haklarını koruyan bir mekanizma olarak öne çıkıyor.
7. Kargo sigortası. Piyasadaki tüm oyuncular risklerin (yangın, temerrüt ve diğer mücbir sebepler) arttığını görüyor. Doğal olarak da sigorta kurumunun dereye girmesi gerekiyor. Eğer depolama sertifikaları sigorta ettirilmiş olsaydı, sigorta şirketinin kalite uyumuna yönelik zorunlulukları sebebiyle belki de bu sorun yaşanmayacaktı.
8. Malların depolanması. Malların kendi deponuzda ya da tedarikçiye bağlı olmayan depolarda tutulması, dolandırıcılığa karşı iyi bir koruma sağlayabilir. Eğer mallar fiziksel olarak tüccarın kontrolünde ise bu ticaretin riskli ve sahtekarlığa açık olduğunu söylemeye gerek yok.