Bühler Group, İstanbul’da düzenlenen İDMA Fuarı’na dikkat çekici bir sunumla katıldı. “Gıda işlemede bir adım ileriye” mottosuyla hareket eden Bühler, inovatif proses çözümlerini, servislerini ve çok sayıda yeni ya da geliştirilmiş makinelerini ilgili ziyaretçilere tanıttı. Bühler’in CEO’su Calvin Grieder; İDMA Fuarı, Türkiye pazarı, son trendler, teknolojiler ve Bühler’in endüstrideki yeri hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Her gün milyarlarca insan gıda, mobilite ve iletişim konusundaki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Bühler’in teknolojisini kullanıyor. Firma bir yandan gıda güvenliği ve güvencesine odaklanırken bir yandan da endüstriyel proses teknolojileri ve çözümleriyle dünya nüfusunun beslenmesine büyük katkı sağlıyor. Dünya genelinde hasadı gerçekleştirilen buğdayın yüzde 65’i Bühler’in değirmenlerinde un haline getiriliyor. Firma; pirinç, makarna, çikolata ve kahvaltılık tahılların dünya genelindeki üretimi ve işlenmesine de eşit derecede katkı sağlıyor.
Bühler’in Tahıl Öğütme Birimi, firmanın tüm uzmanlığını İDMA Fuarı’nda sergiledi. Firma, standında inovatif proses çözümleri, servisleri ve makinelerinden seçme parçaların sunumunu gerçekleştirdi. Fuarın ilk gününde Bühler’in CEO’su Calvin Grieder, dünyanın her yerinden misafirlerini ağırladı. Tüm bu karşılamaların ve toplantıların arasında dergimiz de bu enerjik iş adamıyla yüz yüze röportaj yapma ve mevcut pazar koşulları ile Bühler’in gelecek planları hakkında konuşma fırsatı yakaladı.
Sayın Grieder, bu Bühler’in İDMA Fuarı’na ikinci katılışı. Bühler’in İDMA’ya katılma sebebini bize açıklar mısınız?
Türkiye 80 milyonluk nüfusuyla her geçen gün büyüyen ve gelişen büyük bir pazar. Bühler yıllardır Türkiye pazarında yer alıyor ve Türkiye yalnızca gıda işleme konusunda değil; tüm yönleriyle bizim için önemli bir pazar. Buna ek olarak, Türkiye’deki rekabeti oldukça ciddiye alıyoruz ve proses çözümlerine dair benzersiz portfolyomuzu, servislerimizi ve bu alandaki makinelerimizi de buna eklemek istiyoruz; böylece müşteriler aradaki farkı hissedebilir.
İDMA Fuarı, tahıl ve bakliyat işleme sektörünün uluslararası nitelikteki tek teknoloji fuarı olma iddiası taşıyor. Fuar alanına girdiğinizde sizin ilk izleniminiz ne oldu? İzlenimlerinizden yola çıkarak İDMA’nın uluslararası bir organizasyon olduğunu söyleyebilir misiniz?
Fuarın son derece profesyonel bir şekilde gerçekleştirildiğini hissettim. Bugün fuarın ilk günü olmasına ve buraya çok kısa bir zaman önce gelmeme rağmen birçok ülkeden ziyaretçiyle tanıştım; özellikle de Orta Doğu ve Afrika’dan. Yani, şimdiden fuarda birçok farklı milletten insan görme şansım oldu. Umarım burada bulunduğum süreçte daha fazlasını da görebilirim. Ancak şunu söyleyebilirim, İDMA sadece Türkiye pazarına yönelik bir fuar değil, katılımı yüksek, uluslararası bir fuar.
Bühler’in bu yıl standına çok özen gösterdiği görülüyor. Standınızın konsepti ve bu konsept ile ziyaretçilere vermek istediğiniz mesaj nedir?
Biz dünya genelinde faaliyette bulunan ve eğitim de dahil olmak üzere bütünleşmiş proses uzmanlığı, mühendislik, makine ve servis portfolyosuyla endüstrinin tek çözüm sağlayıcısı olarak hizmet eden İsviçreli bir firmayız. Bu hizmetlerle müşterilerimize yatırımlarının karşılığını en iyi şekilde alacaklarını ve en yüksek ürün kalitesini garanti ediyoruz. Bunlar bizim yaymak istediğimiz mesajlar. Bunları anlatabilmek için işimizi tüm hatlarıyla yansıtan modüler bir stant konsepti düşündük.
Burada sergilediğiniz yeniliklerle ilgili bize biraz daha bilgi verir misiniz?
Yenilikler tamamen verimlilik, kalite ve gıda güvenliğiyle ilgili. İlk kez fuarda sergilediğimiz yeni valsli değirmen Antares Plus’ı ele alalım; bu yeni değirmen, partikül boyutu dağılımında entegre ölçüm ve kontrol becerisiyle bir yandan enerji tüketimini düşürürken bir yandan da sürekli bir optimum öğütme etkisi sağlıyor. Tahıl işlemede daha önce bu kalitede bir otomasyon görülmedi. Bunun yanı sıra yeni geliştirilmiş ayıklama makinesini, inovatif bir eleği, bir renk ayırıcıyı ya da yeni nesil nem kontrol ve su oranlama ünitelerini sergiledik. Dahası, otomatik paketleme hattı, Bühler’in yeni çarpma makinesi ve kesintisiz partikül boyutu analiz ölçümü ve çalışır durumdaki sistemde un niteliği analizi yapabilen üç ölçüm sistemi de sunumumuza dahildi.
Peki ya araştırma ve geliştirme? Bühler’in bu alandaki odak noktası nedir?
Lider teknoloji grubu olarak Bühler, her yıl cirosunun yüzde 5’ini araştırma ve geliştirme yatırımına ayırıyor. Satış gelirimizin yarısına yakınını 5 yaşından genç olan ürünlerimizden alıyoruz. Çok farklı alanlarda araştırmalar yürütüyor, devamlı olarak optimizasyon ve inovasyon çalışmaları yapıyoruz. Dünyanın gıdaya olan ihtiyacı her geçen gün artıyor; ancak kaynaklar aynı hızla artmıyor. Bu yüzden güvenli ve izlenebilir gıda proseslerine ve gıda israfını azaltmaya odaklanıyoruz. Aynı zamanda, beslenme ve sağlık alanlarında mevcut olan ve gelecekte çıkması muhtemel sorunlara çözüm sunmak için gıdanın besinsel değerini de artırmak istiyoruz.
Sürdürülebilirlik alanında yenilikler yapmak bizim için önemli; bir aile şirketi olarak Bühler sürdürülebilir çözümlere özellikle katkıda bulunuyor. Buna ek olarak elbette dijitalleşme, akıllı makineler, otomasyon ve entegre konseptler de önemli konular. Proses akışını en iyi şekilde düzenlemek ve optimize etmek amacıyla –verim ve nihai ürün sonucunda- ürünlerimiz, proseslerimiz ve makinelerimiz üzerinde tam kontrol sağlamak istiyoruz. Enerji verimi de bugün eşit derecede önemli. Makinelerimizin enerji tüketimini azaltmak için birçok yenilik sunuyoruz. Görebileceğiniz gibi müşterilerimizi pazarda bir adım öne taşıyabilmek için inovasyonun birçok dalında durmaksızın çalışıyoruz.
Bühler değirmencilik endüstrisinde önemli bir oyuncu. Bühler’in küresel ölçekte bu endüstrideki payını öğrenebilir miyiz?
Bühler kuruluşundan bu yana hep bir değirmen firması oldu. Bu hala Bühler’in temel rekabet alanlarından biri ve bizim işimizin üçte birini oluşturuyor. Bundan yola çıkarak, müşterilerimizin büyümesi ve işletmelerini bir adım öteye taşımaları için mücavir alanlara ve uygulamalara başarılı şekilde yayılmayı başardık. Örneğin bazı değirmenciler yem işine giriyorlar; bazıları ise bizim de tedarikçi olduğumuz makarna ve fırıncılık işine giriyor. Stratejimiz tüm gıda işleme süreci ve tedarikine bakmak. Bu söylediğimden yola çıkarak Bühler’in dünya genelindeki pazar payını belirtmenin çok zor olduğunu görebilirsiniz çünkü bunu açıklayabilmek, pazar olarak neyi temel aldığınıza bağlı. Ancak değirmenciliğin de dahil olduğu tüm gıda proseslerinden bahsediyorsak, Bühler’in dünya pazarında lider olduğunu söyleyebiliriz.
Sayın Grieder, röportajın başında Türkiye pazarının önemini vurguladınız. Türkiye pazarıyla ilgili görüşleriniz ve Türkiye’deki gelecek planlarınız hakkında biraz da bilgi verebilir misiniz?
Türkiye son derece büyük bir potansiyel taşıyor. Türk girişimcilerin çok dürüst ve ileri görüşlü. İhracata yatırım yapıyorlar ve dünyaya açılıyorlar. Buradaki Türk müşteriler de oldukça dinamik, yeniliklere ve geliştirilmiş çözümlere meraklı. Bu yüzden onlara tüm portfolyomuzu tam burada gösterebilmemiz çok önemli. Türkiye’yi dünyadaki gelişen modern gıda prosesleri için bir merkez olarak görüyorum. Bühler için Türkiye bir adım ileriye taşınması gereken bir merkez. Buradaki pazarımızı devamlı olarak geliştiriyoruz; özellikle de kurduğumuz servis istasyonlarımızla. Müşterilerimize daha hızlı, daha iyi bir hizmet sunmak ve “bölge için, bölge içinde” mottomuza sadık olmak istiyoruz.
Türkiye’nin coğrafi bazdaki stratejik konumu, birçok yabancı yatırımcı için son derece çekici. Birçok firma Asya, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına ulaşmak için Türkiye’yi bir merkez olarak değerlendiriyor. Bühler’in de gelecek yıllarda bu tarz bir planı var mı?
Türkiye ofisimiz şuanda zaten Orta Doğu ve Afrika için merkez konumunda. 150 yılda dünya genelinde pazar içindeki varlığımızı genişlettik ve geliştirdik; mutlu ve gururlu olduğumuzu söylemeliyim. Engin tecrübemizin, güvenilir servislerimizin ve elbette yüksek kalitemizin bir sonucu olarak dünya genelinde yerini sağlamlaştırmış bir firmayız. Verimli üretim sitelerimiz yalnızca Avrupa’da değil; Asya, Hindistan, Güney Afrika ve Güney Amerika’da da bulunuyor. Yalnızca tek bir pazara odaklanmıyoruz; iş yaptığımız tüm pazar alanlarına da yatırım yapıyoruz. Bu yüzden önümüzdeki süreçte bizi bölgesel pazarlarda daha çok ve daha aktif şekilde rol alırken, yerel işlerimizi, yerel uzmanlığımızı, mühendisliğimizi, üretim ve servis hizmetlerimizi geliştirirken göreceksiniz.
Peki Bühler’i bir sonraki İDMA’da tekrar görebilecek miyiz?
Bugünün bakış açısıyla, evet. Bühler 150 yıldır iş yapan çok sağlam bir firma. Harika bir müşteri tabanımız var; dünya genelinde kendini işine adamış, yetenekli bir işgücümüz var; finansal olarak oldukça istikrarlıyız. Elbette, endüstrimizin en tepesinde kalabilmemiz için her gün çok çalışmak zorundayız.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İDMA Fuarı için başarılar diliyorum. Bence bu fuarın çok iyi bir konumu var çünkü Avrupa ve Asya ülkeleri arasında çok sayıda çalışma var ve bu fuar onları birbirine bağlayabilir. Avrupa ve Asya’da da büyük fuarlar var ancak İDMA, tam bu ikisinin arasında. Burası Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan eski İpek Yolu gibi. Bence İDMA Fuarı, bu önemli ve ilgi çekici pazarlar için bir merkez konumuna gelebilir.
Sayın Bühler AG CEO’su Calvin GRIEDER’a yoğun temposu içerisinde bize zaman ayırdığı ve sorularımızı yanıtladığı için teşekkür ederiz…