BLOG

“Un ihracatı için Irak’a alternatif pazarlar bulmalıyız”

02 Nisan 20192 dk okuma

GUSAD organizasyonunda Hatay’da gerçekleştirilen ‘Un Sanayicileri İçin Bölgesel İhracatın Önemi’ konulu toplantıda, Türkiye’nin un ihracatının yarısının yapıldığı Irak pazarına alternatif arayışının ve katma değerli ürün üretiminin önemine vurgu yapıldı.

Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği (GUSAD) organizasyonunda, Limak Holding ve Öz-Trans Lojistik ev sahipliğinde Hatay’da düzenlenen “Un Sanayicileri İçin Bölgesel İhracatın Önemi” konulu toplantıda Türkiye’nin tarım ve gıda sektörüne değer sağlayan un sanayisi, ithalat, lojistik, ticaret ve liman hizmetleri gibi birçok sektörü yakinen ilgilendiren konular ele alındı. Toplantıya, dünya ihracat şampiyonu olan Türkiye’nin yeni pazar arayışı ihtiyacı damga vurdu.

Çok sayıda ihracatçı firmanın katıldığı toplantıda 3,5 milyon ton ile 1 milyar doları aşan un ihracatı yapan un sanayicileri sorunlarını masaya yatırdı. Katılımcılar, katma değerli ürün üretimi ve pazar çeşitlenmesi konusunda görüşlerini ortaya koydu. Toplantının açılışında konuşan Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, “Türkiye 2018’de 3,5 milyon ton un ihraç etti. 1 milyar doları aşan ihracat sağladı. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) olarak 1 milyon 432 bin ton buğday unu karşılığında 463 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Türkiye, un ihracatının yarısını Irak’a gerçekleştiriyor. En fazla un ihracatı yaptığımız ikinci ülke ise Suriye. Suriye’nin un ihracatımızdaki payı yüzde 10. Üçüncü sırada ise yüzde 7 ile Angola geliyor. En önemli pazarımızı Irak’ta çift gümrükleme uygulamasından dolayı sıkıntı yaşıyorduk. Bağdat yönetimi, 17 Şubat 2019’da bu uygulamaya son verdi. Bu, maliyetlerimizi düşüren önemli bir gelişmedir. Dünyada yılda 12 milyon ton un ticareti yapılıyor. Bu ticarette 3.5 milyon ton un ihracatıyla Türkiye birinci, 2,5 milyon ton un ihracatıyla Kazakistan ikinci sırada yer alıyor.” dedi.

“UN SANAYİSİNDE STRATEJİ DEĞİŞİMİ ŞART” 3,5 milyon ton un ihraç edilirken, buğday tohumunun tarlaya düşüşünden alıcının deposuna girene kadar olan süreç sadece un üreticisini etkilemediğini ifade eden Erhan Özmen şöyle konuştu: “İhracat ekosistemi ya da daha da geniş düşünelim ekonomik sistem içerisindeki tek bir hareket aslında birçok şeyin harekete geçmesine sebep olur. 3,5 milyon ton un yurtdışına çıkıp, ülkeye 1 milyar dolar para gelirken tarım, gıda, dış ticaret, finans, lojistik sektörleri ve bunların alt sektörleri ihracat ekosistemi içerisindeki hareket eden dişliler. Tarlaya bir buğday tanesi düşünce tüm bu sektörler harekete geçiyor. Hepsi payına düşeni almak için çalışıyor.”

Toplantıda konuşan Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Turgay Ünlü de, komşu ülkeler Irak ve Suriye’ye yapılan un ihracatının önemli olduğunu dile getirirken, “Ama sektör gelip bir yere dayandıysa bunun sürdürülebilir olması gerekiyor. Bunu pazar çeşitlenmesiyle başarabiliriz” tespitinde bulundu. TABADER Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bayram ise, “Gıda sektörü, hazır gıdaya kaymaya başlıyor. Un sektörü için strateji değiştirmemiz lazım. Mesela Ar-Ge birimi olmazsa olmaz” diye konuştu. Toplantıda konuşan Azim Group Yönetim Kurulu Başkanı Orhan İlhan da, “Irak şu an kendi un üretimini gerçekleştirmeye çalışıyor. Irak’ta yolun sonu görünüyor. Artık başka pazarlar bulmamız lazım.”

Haberler Kategorisindeki Yazılar