Artık ülkelerin tahıl işleme kapasitelerini geliştirmeye önem verdiklerini belirten, Ortaş Değirmen Yönetim Kurulu Üyesi Samet Taşkın, anahtar teslim fabrika kurulumuna olan ihtiyacın arttığını söyledi. Ancak fabrika kurarken süreçlerin uzun ve yorucu olmasının, yatırımcıları endişelendirdiğini aktaran Taşkın, “İşte biz de bu noktada devreye giriyoruz. Müşteri talebine göre anahtar teslim tesisler kuruyoruz. Müşterimizi tüm yorucu süreçlerden kurtarıyoruz.” dedi.

Küresel nüfus artışına bağlı olarak tahıl ve tahıl ürünlerine talep istikrarlı bir şekilde yükseliş gösteriyor. Uluslararası Tahıl Konseyi, nisan ayında açıkladığı son raporunda, 2024-25 sezonu dünya tahıl talebinin 2 milyar 331 milyon ton ile yeni bir zirveye çıkacağını belirtti. Konsey, hatta buğdayda talebin üretimi geçmesini öngörüyor. Artan tahıl talebine paralel olarak, tahıl işleme sektörünün de dünya gıda güvencesi açısından önemi daha iyi anlaşılıyor. Özellikle küresel tahıl ticaret zincirlerini sekteye uğratan Covid-19 pandemisi, kamu ve özel kurumları hububat işleme kapasitelerini gözden geçirmeye yöneltti. Birçok ülkenin, un ihracatı yerine daha uzun ömürlü muhafaza imkanı olan tahılı ithalat edip kendi topraklarında işlemeye yöneldiklerini gözlemliyoruz. Bu noktada da devreye, değirmen makineleri sektörü giriyor.
Samet Taşkın
Sektördeki gelişmelere dair Değirmenci Dergisi’ne konuşan Ortaş Değirmen Yönetim Kurulu Üyesi Samet Taşkın, artık ülkelerin kırma kapasitesi bakımından kendi kendine yeterli olmaya hayatî önem verdiğine dikkat çekti. 2000 yılında dünyada 582 milyon ton buğday üretilirken bu rakamın 2023’te 784 milyon tona ulaştığını belirten Taşkın, buğday ve buğday ununun öneminin gün geçtikçe arttığını dile getirdi. Ancak, un üretimi için bir fabrika kurarken süreçlerin uzun ve yorucu olmasının, işletmeleri ve yatırımcıları endişelendirdiğini aktaran Taşkın, “Çünkü her şeyiyle hazır, enerji tasarruflu bir fabrika kurmak, sadece sermaye değil aynı zamanda bilgi birikimi isteyen bir yatırım. Biz de bu noktada devreye giriyoruz. Müşteri talebine göre hangar içi kompakt çok katlı çelik ve beton yapılara anahtar teslim tesisler kuruyoruz. Fabrikaların kurulacağı yapılar bizden talep edilirse, çelik konstrüksiyon olarak, projeye uygun şekilde hazırlayıp yerinde kurulum yapıyoruz. Eğer müşteri yapıları kendisi çözümleyecekse, yapılacak binanın ölçülendirmesini gerçekleştiriyoruz. Bina hazır olduktan sonra fabrika ekipmanlarını komple tedarik edip montaj ve devreye alma hizmetini veriyoruz. Bu sayede, müşterimiz tüm bu yorucu süreçleri kolayca atlatabiliyor.” diye konuşuyor.
‘FABRİKA KURULUMU İÇİN DETAYLI FİZİBİLİTE ŞART’
Yoğun bir rekabetin bulunduğu un sanayinde kaliteli ve çeşitli un elde etmenin önemini vurgulayan Taşkın, müşteriler tarafından tam da bu sebepten tercih edildiklerini belirterek un fabrikası kurmak için izlenilmesi gereken adımlara dair de şu bilgileri verdi: “Fabrika kurmak isteyen şirketlerin ilk yapması gereken, talebini doğru bir şekilde iletmek olmalı. Bu talebe uygun projenin fizibilite çalışmasına, maliyet, amortisman ve kalite unsurlarına öncelik verilmesi ve satış sonrası hizmet kalitesine dikkat edilmesi gerekiyor. Müşteriler talebini ne kadar detaylı ve titiz bir şekilde hazırlarsa, ortaya konulacak iş de o denli kaliteli oluyor. Tüm fizibilite çalışmaları gerçekleştirildikten sonra, müşterinin de onayı ile çalışmalar başlatılıyor. Olabilecek en makul sürede tesis, tahıl işlemeye hazır bir şekilde teslim ediliyor. Yani müşteri sadece üretim sürecini düşünüyor, kuruluma dair tüm dertlerden kurtuluyor.”

Ortaş Değirmen Yönetim Kurulu Üyesi Taşkın, anahtar teslim fabrika kurulumuna olan ihtiyacın da günden güne arttığını ifade ederek, “Bu durum hem sektörün hem de bizim büyüme ivmemize yansıyor. 2023’te yüzde 12 büyüdük. 2024’te de yüzde 15 oranında büyümeyi hedefliyoruz.” bilgisini veriyor.
‘SIFIRDAN KURULUM KADAR ELDE OLANI DÖNÜŞTÜRMEK DE ÖNEMLİ’

Samet Taşkın, kurulu tahıl fabrikalarının günümüz teknolojisine göre adaptasyonu ve modernizasyonunun da oldukça önemli olduğunu belirtiyor. Taşkın, “Hem verimin artması hem de dijitalleşmenin sağlanması için bu dönüşüm şart. Biz de 30 yıla yaklaşan tecrübemizle işletmelere başta danışmanlık olmak üzere, birçok hizmet alanı açıyoruz. Buğday unu, hayvan yemi, mısır ve irmik fabrikalarının kurulumu asıl uzmanlık alanlarımızın başında geliyor. Öte yandan, tahılın depolanması ve işlenmesine yönelik sistemlerin inşası, çelik yapıların inşası, üretimin otomasyonunun sağlanması, ekipman analizi gibi konularda da çözümler sunuyoruz. Avrupa Birliği standartlarına uygun olan üretimlerimizle Ortadoğu, Asya, Avrupa ve Afrika bölgeleri başta olmak üzere 30’dan fazla ülkede hizmet veriyoruz.” diyor.
